Tandır Böreği

  • Malzemeler:
    Hamuru için :
  • 1 yemek kaşığı kuru maya
  • 1 su badağı ılık su ya da su+süt karışımı
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • Alabildiği kadar un
  • Harcı için:
  • 350-400 gram kıyma
  • 2 adet kuru soğan
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • Tuz,karabiber,pul biber,kuru nane
  • 1 çay bardağı kıyılmış maydanoz
  • 200 gram tereyağ ya da margarin
  • 2 yemek kaşığı tahin
  • Üzeri için:
  • 1 adet yumurta
    Susam

Yapılışı:
İlk olarak hamurumuzu hazırlayalım.
Bunun için; mayayı şekerle beraber ılık suyun içine koyup 10 dakika kadar bekleyelim.
Daha sonra bu karışımı yoğurma kabımıza koyup,tuz ve azar azar un ekleyerek açılabilecek kıvamda bir hamur elde edene kadar yoğuralım.
Diğer tarafta tereyağı ya da margarini eritip ocaktan alalım ve içine 2 kaşık tahini ilave edelim ve kaıştırarak sıcak yağın içinde erimesini sağlayalım.
Hamurumuzu üç eşit parçaya bölüp oklava yardımıyla açalım.
Her bir parçanın içine tahinli karışımdan sürüp rulo yapalım ardından  bu ruloyu kendi etrafında saralım.
Her bir parçayı buz dolabına koyup 20 dakika kadar (yağ donuncaya kadar) bekletelim.
Hamurların hazır olmasını beklerken harcımızı hazırlayalım.
Soğanı ince ince doğrayıp sıvı yağda kavuralım.
Daha sonra kıymayı,kıyma biraz kavrulunca tuzu ve baharatları koyup pişirelim.
Ocaktan alıp ince kıyılmış maydanozu ilave edelim.
Bu sırada dolapta bekleyen hamurlarımızı teker teker çıkartıp oklava yardımıyla tepsimizin büyüklüğüne göre açalım.
İlk yufkayı yağlanmış tepsiye serip kıymalı harcımızın yarısını koyalım.
İkinci yufkayı bunun üzerine,kalan harcı ikinci yufkanın üzerine ve en üste de üçüncü yufkayı koyalım.
Kare kare kesip üzerine yumurta sürelim ve susam serpelim.
200C de üzeri kızarana kadar (30 dakika civarında) pişirelim.
Afiyet olsun…

Posted by portakal

ISPANAKLI KEK

  • Ispanaklı kek tarifi için malzemeler
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • Yarım su bardağı su
  • Yarım su bardağı zeytinyağı
  • 500 g ıspanak
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1.5 su bardağı un
  • Yarım su bardağı ceviz içi
    YANINA
  • Küçük ve haşlanmış havuç parçaları
  • Armut ve şeftali topları (orta boy parizyen kaşıkla çıkartılmış)
  • Ev yapımı ayran

Ispanaklı kek Nasıl Yapılır
Ispanakları buharda haşlayın. Blender’da 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile beraber püre olana dek çırpın. Yumurtaları şekerle birlikte köpük köpük olana dek çırpın. Kalan zeytinyağını ve suyu ilave edin. 1 dakika daha çırpın.
Unu, kabartma tozunu ve vanilyayı katın , spatula ile alttan üste doğru havalandıra havalandıra karıştırın. Elde ettiğiniz kek hamurunu yağlanmış, eğlenceli küçük kek kalıplarına paylaştırın. 175 dereceye ayarlı fırında, 25-30 dakika pişirin.

Posted by portakal

Genetiği Değiştirilmemiş Nadir Besinlerden Siyez Buğdayı

Zamanda yolculuğa çıksak bizi tarih öncesinde ilk karşılayan besin buğday olurdu. İnsanlığımız kadar eski bu besin, ekmeğinden ununa birçok şeyin içerisine giriyor. Önemli bir enerji kaynağı ve doymak için çoğu zaman onu tercih ediyoruz.Fakat son dönemlerde gluten hassasiyetinin artması, buğday üzerine yazılıp çizilen çeşitli senaryolar sebebiyle birçok insan buğdaydan uzaklaştı desek abartmış olmayız.

Siyez buğdayı; GDO’nun neredeyse hemen hemen her besin için söz konusu olduğu dünyamızda genetiği değiştirilmemiş besinlerden biri olarak kabul ediliyor. 14 kromozoma sahip bu buğday çeşidi, einkorn, kaplıca, kavılca veya gernik isimleriyle de tanınıyor. Bugün kullandığımız buğdayın ilk hali olarak biliniyor. 10-12 bin yıllık bilinen bir geçmişi var. Yediğimiz tüm buğdayların atası olan siyez, ilk kez Doğu’da keşfedilmiş, yine ilk kez Güneydoğu Anadolu’da yetiştirilmeye başlanmış. Ülkemizde şu sıralar en fazla Kastamonu’da yetiştiriliyor.Bütün  bunların yanı sıra siyez atalık bir tohum yani bu topraklarda doğmuş büyümüş bir buğday çeşidi. Diğer buğdaylardan yapısının değişmemiş oluşuyla ayrılıyor. Dışındaki kalın çeperi sayesinde işlemesi de yapısının değiştirilmesi de oldukça zor bir buğday türü. İçerisinde daha az gluten var, diğer buğdaylara nazaran daha fazla A vitaminine sahip. Kan şekerini yavaş yavaş yükselttiği için de ani acıkmalarınızın önüne geçiyor. Tokluk hissi veriyor. İçerisinde diğer buğdaylara nazaran %16 oranında daha fazla antioksidan da bulunuyor. Sindirimi çok daha kolay. Çinko, kalsiyum ve magnezyum açısından da oldukça zengin. Tam bir mineral deposu diyebiliriz onun için.

Siyez buğdayı nasıl tüketilir?

Siyez buğdayını haşlayarak tüketebilirsiniz. Biraz daha sert yapıda olması sebebiyle haşlanma süresi biraz daha uzun olacaktır. Siyezden elde edilen siyez unundan poğaça, ekmek, kurabiye, pizza gibi tarifler yapabilirsiniz.

Posted by portakal

mükemmel kıvamıyla Elmalı Kurabiye Tarifi

Kurabiye tariflerinin en güzellerinden biri olan elmalı kurabiye karşınızda! Ağızda dağılan kıvamıyla, pratik kurabiyelerden oluşuyla kalplerinizi çalmaya gelecek bu kurabiye tarifimiz.

Malzemeler

  • 4 su bardağı un
  • 3/4 su bardağı toz şeker
  • 1/3 su bardağı yoğurt
  • 1/3 su bardağı sıvı yağ
  • 200 gram tereyağı
  • 1 çay kaşığı karbonat
  • 1 çay kaşığı limon suyu
    İç harcı için:
  • 4 adet kırmızı elma(rendelenmiş)
  • 1/2 su bardağı toz şeker
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 1/2 su bardağı dövülmüş ceviz içi

YAPILIŞI
4 adet rendelenmiş elmanın üzerine yarım su bardağı toz şeker ilave edin ve elmalar karamelize olana kadar pişirin.

Elmalı harç piştikten sonra üzerine yarım su bardağı kadar dövülmüş ceviz ve 1 tatlı kaşığı tarçın ekleyin ve karıştırın.

Hamurunu hazırlamak için bir kasede limon suyu ve karbonatı karıştırın.

Derin bir kasede, tereyağı sıvı yağ, yogurt, toz şeker ve limonlu karbonat karışımını birleştirin. Unu da azar azar ekleyerek, ele yapışmayan fakat yumuşak olan bir hamur elde edin.

Bu hamuru tezgahta güzelce açın ve yuvarlak şekiller çıkarın.

Yuvarlak kurabiye hamurunun tam ortasına elmalı harçtan koyun ve ağzı açık kalacak şekilde yarım ay şekli verin.

Pişirme kağıdı serdiğiniz fırın tepsisine kurabiyeleri dizin ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerileri kızarana kadar, yaklaşık 20-25 dakika pişirin.

Oda sıcaklığına geldikten sonra üzerine pudra şekeri serpiştirin. Kurabiyeleriniz artık servise hazır !

Posted by portakal

İftirdan Sonra Yenilecek En Hafif Tatlı Saray Sarması

Hemen hemen 17 saat oruç tutuluyor, bu da hem açlık hem de susuzluğa dayanma gücü açısından vücudu zorlayan bir durumdur. Haliyle iftara kavuşunca hem gözünüz hem de mideniz dolsun diye çok çok yemek isteyebilirsiniz ama bu hataya düşmemelisiniz.

Zaten tüm gün boş kalan midenize bir anda çok yüklenmeniz doğru değil, hele de bu sıcak yaz günlerinde. Ağzınız tatlansın, iftar sofrasına mutlu bir kapanış olsun, aynı zamanda da hafifliğinden ödün vermesin. İftar sonrası yenilecek en güzel tatlı olan Sultan Sarmasının tarifini sizler için paylaştık 🙂

Muhallebisi için;

  • 2 yemek kaşığı kakao,
  • 1 paket vanilya,
  • 1 litre süt,
  • 50 gram margarin.
  • 1 su bardağı
  • 1 yemek kaşığı toz şeker,
  • 5 Türk kahvesi fincanı nişasta,
  • 1 Türk kahvesi fincanı un,

 

Üzeri için;

  • 1 poşet krem şanti,
  • 1 su bardağı süt,
  • İri çekilmiş ceviz içi.

 

Tepsiye serpmek için;

  • 3 su bardağı hindistan cevizi.

 

Hazırlanışı;

  • Öncelikle büyük boy fırın tepsisinin tabanında boş yer kalmayacak şekilde bolca hindistan cevizi ile kaplayın.
  • Muhallebisi için süt, un, nişasta, toz şeker ve kakao derin bir tencere içerisinde tel çırpıcı yardımı ile çırpın.
  • Elde edilen karışım ocağa konulur ve kıvamı olana kadar sürekli karıştırarak pişirin.
  • Kıvamı olan muhallebinin içerisine vanilya ile margarin ilave edilip güzelce karıştırılır ve ocaktan alın.
  • Hazırlanan kakaolu muhallebi dikkatlice hindistan cevizinin üzerine ince bir şekilde gezdirerek dökün ve soğumaya bırakın
  • 1 poşet krem şanti ile 1 su bardağı süt derin bir kap içerisinde mikser yardımı ile kıvam alıncaya kadar çırpın.
  • İyice soğuyan muhallebinin üzerine krem şanti dökülür ve spatula yardımı ile eşit şekilde yaydırılıp düzeltilir (muhallebi iyice soğusun, yoksa krem şanti erir).
  • Fırın tepsisi buzdolabına kaldırılır ve hazırlanan tatlı 1 gece dinlendirilir.

Afiyet Olsun 🙂

Posted by portakal

Vitamini kabuğunda mıdır?

Halk arasında sıklıkla “Soğukta fazla bulunma hasta olursun” ya da “Terliyken çok soğuk su tüketme hastalanırsın” gibi ifadelerin kullanıldığını dile getiren Prof. Dr. Pala, şöyle devam etti:
Halk arasında sürekli söz edilen “Soğukta fazla bulunma hasta olursun” ya da “Terliyken çok soğuk su tüketme hastalanırsın” gibi sözler duyduğumuzda bize sürekli meyve sebze yedirirler. Özelliklede kabuklu meyve varsa onlardan sık kullanmamızı isterler. Peki meyvenin vitamini kabuğunda mıdır?
Geçtiğimiz haftalarda Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın da dediği gibi, ülke genelinde halk sağlığı konusunda yaygın olarak bilinen bazı “mitler” bulunduğunu söyledi.
Hemen hemen birçok meyvenin kabuğunda vitamin bulunduğu doğrudur. Fakat neredeyse hiçbir meyveden edinilecek vitaminlerin büyük bir kısmı veya tamamı kabukta bulunmaz, bu bir mittir. Hatta çoğu meyve için, kabuğun yenmemesi vitamin değerlerini dikkate değer biçimde değiştirmemektedir. Bu yüzden, bir birey meyvenin kabuğunu sevmiyorsa, bu şekilde yemesine müdahale edilmemelidir. Meyvenin hiç yenmemesinden daha faydalı olacaktır. Eşit derecede vitamin alınması isteniyorsa o meyveden kabuksuz olarak biraz daha fazla yenerek aradaki fark kapatılabilir.
Sizde taze meyvelerimizden tüketmek isterseniz, Aysallardan porsiyon olarak da, sıkılmış olarak da isteyebilirsiniz.

Posted by portakal

Yoğurdun Faydaları Nelerdir?

Yoğurtun faydalarını saymakla bitiremeyiz. Bizim için Şakran böreği vücudumuzun en ihtiyaç duyduğu besinin faydalarını belirledi;

  • İştahı keser, daha uzun süre tok kalmayı sağlar.
  • Şekerin vücuda verdiği etkiyi nötralize eden yoğurt, yüksek şekerin ani insülin salgılatma özelliğini azaltır.
  • Suyundaki B2 vitamini nedeniyle ağız yaralarına iyi gelen yoğurt, karın yağlarını azaltıcı etkisinin yanısıra, bağışıklık sistemini kuvvetlendirirken, barsak kanseri riskini de azaltıyor.
  • Günde 3 bardak tüketildiğinde vücudun tüm kalsiyum ihtiyacını sağlayan yoğurt, kan yağlarını azaltır.
  • Kalp ve damar sağlığına iyi gelir.
Posted by portakal

Organik Reçelin Faydaları

  • Organik reçeller hiçbir şeker katkısı olmadan meyvenin kendi içerisinde bulunan doğal şekerden üretildiği için çok daha sağlıklıdır.
  • Reçelin üretildiği meyve ve sebzelerin topraktan almış olduğu mineraller, proteinler ve vitaminler vücut ihtiyaçlarını sağlıklı bir şekilde karşılamaktadır.
  • Doğal reçeller kanser hastalıklarında oldukça etkilidir.
  • Şakran Böreğinde hiçbir katkı maddesi bulunmadan üretilen organik reçellerde yüksek oranda lif kaynağı bulunduğu için çocukların bağışıklık sisteminde ve sindirim sistemindeki etkisi oldukça büyüktür.
  • Ev yapımı reçeller sindirim sisteminin görevini kolaylaştırdığı için mideyi rahatlatmaktadır.

 

Posted by portakal

Zeytinyağının Faydaları

Ege Bölgesi’nin vazgeçilmezi kaliteli zeytinyağlarını güvenle satın alabilirsiniz. Sizler içinde ne kadar faydalı olduğunu belirtmek istiyoruz;

  •  Ergenlik çağındaki çocukların gelişimini güçlenmesini hızlandırmaktadır.
  • İçinde birçok vitamin içermektedir. Başta E vitamini, A, D ve K vitamini bulunmaktadır. Vitaminler sayesinde hücrelerin değişmesi sağlanmaktadır.
  • Doku ve organların yaşlanmasını ertelemektedir.
  • Demir, kalsiyum, magnezyum gibi vücut için gerekli elementleri içerir.
  • Cilde ve saça faydalıdır. Saça sürüldüğü zaman kepeği engeller ve dökülmeyi önler. Ayrıca saçı da parlatır. Kuru cildi canlandırdığı gibi kırışıkların azaltılmasında da etkilidir. Cilde pürüzsüz bir güzellik sunar.
  • Yorgun ayakların dinlenmesinde faydalıdır. Canlandırır. Çatlak ve kuru ayaklarınızın tedavisinde zeytinyağından faydalanabilirsiniz.
  • Kırılgan tırnaklarınız için zeytinyağı önerilmektedir. Tırnakları hem güçlendirir hem de güzel görünmesine katkı sağlar.
  • Doğum çatlaklarınız var ise zeytinyağı kullanarak bunların iyileşmesini sağlayabilirsiniz.
  • Cilde ve saça inanılmaz güzellik katar. Kuru cildi canlandırır, kırışıklıkları azaltır. Zeytinyağı cildi yumuşatır ve esnek, pürüzsüz bir görünüm verir.
  • Zeytinyağı sayesinde traş edilecek bölgeyi yumuşatabilir ve rahatlama sağlayabilirsiniz.
  • Kurumuş ve çatlamış olan dudaklar için nemlendirici ve merhem olarak zeytinyağını tercih edebilirsiniz.
  • Zeytinyağında linoleik asit bulunmaktadır. Bu sayede anne sütünden kesilmiş olan bebeklerin beslenmesinde etkilidir. Yağsız inek sütü içine birkaç damla zeytinyağı koyarsanız doğal besin işlevi olarak görev yapar.
  • Kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde faydalı olduğu belirlenmiştir. Kalp krizi riskini azalttığı yapılan deneyler sonucu kanıtlanmıştır.
  • Hamilelikte, zeytinyağı tüketimine dikkat etmeniz gerekmektedir. Çünkü içinde bulunan yağ asitleri sayesinde bebeğin hücre ve sinir oluşumu üzerinde olumlu etkisi vardır. Bu nedenle günde iki çorba kaşığı zeytinyağı önerilmektedir.
  • Yaşlandığınız zaman kalsiyum kaybını engellemek ve kemik erimesine yakalanmamak için zeytinyağı tüketmeniz önerilmektedir.
  • Tansiyon düşürücü etkisi vardır. Ayrıca zeytin ağacının yaprağı ile tansiyon düşürücü ilaçlar yapılmakta ve hastalara sunulmaktadır.
  • Hücre yenilenmesinde etkilidir.
  • Bağırsak kanserine karşı koruyucu özelliği vardır.
  • Zeytinyağı tüketen kişilerde mide asidinin azaldığı böylece gastrit ve ülser gibi hastalıkların daha az görüldüğü belirlenmiştir.
  • Safra taşı riskini azaltır.
  • Zeytinyağı içindeki klor sayesinde de böbreğin daha iyi çalışmasına yardımcı olmaktadır.
  • Zeytinyağı beyin damarlarının sağlığına da olumlu yönde etki etmektedir.
  • Romatizma tedavisinde etkilidir.
  • Kansızlık ve gut hastalığına iyi gelmektedir.
  • Kireçlenmeyi önlemede etkin bir rol oynar.
Posted by portakal