ERİKLİ, YABAN MERSİNLİ DONDURMA

Erikli, yaban mersinli dondurma tarifi için malzemeler

  • 20 adet anjelik eriği (Çekirdekleri temizlenip buzlukta dondurulmuş)
  • 1 çay bardağı yaban mersini
  • 1.5 su bardağı toz şeker
  • 200 ml krema
  •  3 yemek kaşığı süzme yoğurt (Tercihen ekşi olmayandan)
  • Bir tutam tuz
  • 1 tatlı kaşığı limon suyu
    Üzeri için
  • Toz Antep fıstığı
  • Çikolata rendesi
  • Rulo gofret

Erikli, yaban mersinli dondurma Nasıl Yapılır?
Buzlukta dondurduğunuz anjelik erikleri ve yaban mersinlerini mutfak robotuna koyun. Toz şekeri ilave edin. Püre haline gelene kadar ezin. Bir tutam tuz ile limon suyunu ilave edin. Bir kez daha çevirin. En son kremayı ve süzme yoğurdu ilave edin. İyice karıştırdıktan sonra mutfak robotundan alıp buzluğa dayanıklı kaba geçirin. Buzlukta 2 saat beklettikten sonra kaşıkla alttan üste doğru havalandırarak karıştırın (Bu işlemi 3 kez daha tekrar edin, yani toplamda 4 kez havalandırarak dondurma işlemini tamamlayın).
Dondurmayı kuplara paylaştırın. Toz Antep fıstığı, çikolata rendesi ve gofret ile süsleyip servis yapın.

Posted by portakal

Yer fıstığının sağlığımıza faydaları

Yer fıstığı, Güney Amerika kökenli bir fıstık türüdür. Bilimsel olarak “Arachis Hypogea” olarak bilinen yer fıstığı; nugat ve gofret gibi çeşitli ürünlerde sıkça kullanılır. Bununla birlikte fıstıklar, teknik olarak fındık türlerinden değildir. Aslında baklagil ailesine aittirler ve bu sebeple fasulye, mercimek ve soya ile aynı familyaya mensuptur. Dünya genelinde yer fıstığı nadiren çiğ yenir. Bunun yerine, çoğunlukla kavrulmuş ve tuzlanmış olarak veya fıstık ezmesi olarak tüketilir.

Fıstığın Sağlığa Faydaları
Barındırdığı zengin besinler yardımıyla sağlığımıza katkıda bulunur. Mide kanserine yakalanma riskini azaltan fıstık, cilt sağlığını korur, kalp sağlığına iyi gelir, antioksidan özelliğinden dolayı genel sağlık için faydalıdır. Fıstık, vücut geliştirme yapan kişiler tarafından bolca tüketilir, sağlıklı gelişmeye yardımcı olur.Fıstık güçlü bir antioksidan olduğu için iç organlar dahil deri hastalıklarına yakalanma riskini azaltabilir. Sindirim sistemine faydalıdır. Özellikle kansere yakalanma riskini en aza indirebilir.

Sinir Hastalıklarına Fıstığın Faydaları: Fıstığın içerdiği polifenolik asitler, kalp sağlığı yanında sinir sağlığı için de yararlıdır. Bunun yanında viral, fungal enfeksiyonları önler. Fıstığın aynı zamanda alzheimer hastalığına da faydası vardır.

Depresyona Karşı Fıstık: Fıstık, triptafon içermektedir. Triptafon düşük serotine seviyesini yükselterek, depresyona sebep olan nedenleri ortadan kaldırmayı sağlar. Fıstık, ayrıca genel anlamda sinir sağlığı için yararlıdır.

Fıstık Kilo Vermeyi Kolaylaştırır: Haftada en az iki kere iki yemek kaşığı fıstık ezmesi yemek özellikle kadınlarda obezite problemini ortadan kaldırabilir. Sabah kahvaltılarında az miktarlarda fıstık ezmesi yemek kilo vermeyi kolaylaştırır.

Kan Şekerini Düzenler: Fıstığın içerdiği besinler, yağ ve karbonhidratlar kan şekeri seviyesinin eşitlemesini sağlar.

Posted by portakal

Damla Çikolatalı Kek Tarifi

Çikolataların en küçük ama en lezzetli üyesiyle beraberiz bu sefer. Aslında doğruyu söylemek gerekirse bütün kurabiyelere, keklere, cupcakelere düşünmeden ilave ettiğimiz o güzel çikolata parçaları işte bu minik damla çikolatalar.

Malzemeler

  • 3 adet yumurta
  • 1,5 su bardağı un
  • 1,5 su bardağı şeker
  • 1/2 su bardağı zeytinyağı
  • 1/2 su bardağı damla çikolata
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilin

Nasıl Yapılır?
Fırını 170 dereceye ayarlayın.Şekeri ve yumurtaları beş dakika kadar çırpın.Zeytinyağını da ilave edip bir dakika daha çırpın.Unu, kabartma tozunu ve vanilyayı eleyin ve elenmiş olarak karışıma ilave edin.Bu aşamadan sonra çırpma işlemi yapmadan spatula yardımıyla karıştırarak malzemeleri birbirine karıştırın.Damla çikolataları en son ekleyin. Spatula yardımıyla topak kalmayacak şekilde karıştırın.Kek kalıbını yağlayıp, unlayın.Kek karışımını kalıba dökün ve ağzını açmadan 30 dakika pişirin. Daha sonra kürdan yardımıyla kontrol ederek pişirmeye devam edin. İşte bu kadar, afiyet olsun!

Posted by portakal

Genetiği Değiştirilmemiş Nadir Besinlerden Siyez Buğdayı

Zamanda yolculuğa çıksak bizi tarih öncesinde ilk karşılayan besin buğday olurdu. İnsanlığımız kadar eski bu besin, ekmeğinden ununa birçok şeyin içerisine giriyor. Önemli bir enerji kaynağı ve doymak için çoğu zaman onu tercih ediyoruz.Fakat son dönemlerde gluten hassasiyetinin artması, buğday üzerine yazılıp çizilen çeşitli senaryolar sebebiyle birçok insan buğdaydan uzaklaştı desek abartmış olmayız.

Siyez buğdayı; GDO’nun neredeyse hemen hemen her besin için söz konusu olduğu dünyamızda genetiği değiştirilmemiş besinlerden biri olarak kabul ediliyor. 14 kromozoma sahip bu buğday çeşidi, einkorn, kaplıca, kavılca veya gernik isimleriyle de tanınıyor. Bugün kullandığımız buğdayın ilk hali olarak biliniyor. 10-12 bin yıllık bilinen bir geçmişi var. Yediğimiz tüm buğdayların atası olan siyez, ilk kez Doğu’da keşfedilmiş, yine ilk kez Güneydoğu Anadolu’da yetiştirilmeye başlanmış. Ülkemizde şu sıralar en fazla Kastamonu’da yetiştiriliyor.Bütün  bunların yanı sıra siyez atalık bir tohum yani bu topraklarda doğmuş büyümüş bir buğday çeşidi. Diğer buğdaylardan yapısının değişmemiş oluşuyla ayrılıyor. Dışındaki kalın çeperi sayesinde işlemesi de yapısının değiştirilmesi de oldukça zor bir buğday türü. İçerisinde daha az gluten var, diğer buğdaylara nazaran daha fazla A vitaminine sahip. Kan şekerini yavaş yavaş yükselttiği için de ani acıkmalarınızın önüne geçiyor. Tokluk hissi veriyor. İçerisinde diğer buğdaylara nazaran %16 oranında daha fazla antioksidan da bulunuyor. Sindirimi çok daha kolay. Çinko, kalsiyum ve magnezyum açısından da oldukça zengin. Tam bir mineral deposu diyebiliriz onun için.

Siyez buğdayı nasıl tüketilir?

Siyez buğdayını haşlayarak tüketebilirsiniz. Biraz daha sert yapıda olması sebebiyle haşlanma süresi biraz daha uzun olacaktır. Siyezden elde edilen siyez unundan poğaça, ekmek, kurabiye, pizza gibi tarifler yapabilirsiniz.

Posted by portakal

mükemmel kıvamıyla Elmalı Kurabiye Tarifi

Kurabiye tariflerinin en güzellerinden biri olan elmalı kurabiye karşınızda! Ağızda dağılan kıvamıyla, pratik kurabiyelerden oluşuyla kalplerinizi çalmaya gelecek bu kurabiye tarifimiz.

Malzemeler

  • 4 su bardağı un
  • 3/4 su bardağı toz şeker
  • 1/3 su bardağı yoğurt
  • 1/3 su bardağı sıvı yağ
  • 200 gram tereyağı
  • 1 çay kaşığı karbonat
  • 1 çay kaşığı limon suyu
    İç harcı için:
  • 4 adet kırmızı elma(rendelenmiş)
  • 1/2 su bardağı toz şeker
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 1/2 su bardağı dövülmüş ceviz içi

YAPILIŞI
4 adet rendelenmiş elmanın üzerine yarım su bardağı toz şeker ilave edin ve elmalar karamelize olana kadar pişirin.

Elmalı harç piştikten sonra üzerine yarım su bardağı kadar dövülmüş ceviz ve 1 tatlı kaşığı tarçın ekleyin ve karıştırın.

Hamurunu hazırlamak için bir kasede limon suyu ve karbonatı karıştırın.

Derin bir kasede, tereyağı sıvı yağ, yogurt, toz şeker ve limonlu karbonat karışımını birleştirin. Unu da azar azar ekleyerek, ele yapışmayan fakat yumuşak olan bir hamur elde edin.

Bu hamuru tezgahta güzelce açın ve yuvarlak şekiller çıkarın.

Yuvarlak kurabiye hamurunun tam ortasına elmalı harçtan koyun ve ağzı açık kalacak şekilde yarım ay şekli verin.

Pişirme kağıdı serdiğiniz fırın tepsisine kurabiyeleri dizin ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerileri kızarana kadar, yaklaşık 20-25 dakika pişirin.

Oda sıcaklığına geldikten sonra üzerine pudra şekeri serpiştirin. Kurabiyeleriniz artık servise hazır !

Posted by portakal

Su Böreği Tarifi

İnce ince yufkaları tek tek elde açılmış bir su böreğine kim hayır diyebilir? İdeal bir hafta sonu tarifi olacak olan su böreğini soğuk havayı fırsat bilip, sevdiklerinizle evinizde hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler

Hamuru için:

  • 5 su bardağı un
  • 4 adet yumurta
  • 2/3 su bardağı su
  • 200 gram tereyağı
  • 1/2 tatlı kaşığı tuz
  • Haşlamak için:1,5 litre sıcak su
  • 1/2 tatlı kaşığı tuz
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
  • Hamurları ve fırın tepsisini yağlamak için:
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • İç harcı için:600 gram beyaz peynir
  • 1 demet maydanoz

Nasıl Yapılır?
Unu oval bir karıştırma kabına eleyerek koyun. Tuzu ilave edin. Unun ortasını elinizle havuz gibi açın. Yumurtayı ekleyip, kenarlardan başlayarak un ve yumurtayı birbirine yedirin.Hamurun toparlanması için azar azar 2/3 su bardağı suyu ekleyin. Yavaş yavaş toparlanan hamuru, mutfak tezgahınızın üzerine alın. Avuç içinizle bastırarak sertleşip iyice özleşene kadar hamuru yoğurmaya devam edin.Hazırladığınız hamuru 10 eşit parçaya bölün. Mutfak tezgahınızın üzerini unlayın. Hamur bezelerinin iki tanesini kullanacağınız fırın tepsisinin boyutundan biraz daha büyük olacak şekilde oklava yardımıyla incecik açın.Kalan sekiz adet hamur bezesini, fırın tepsinizin büyüklüğü ile doğru orantılı olarak açtığınız diğer iki adet hamur parçasına oranla biraz daha kalın olacak şekilde oklavayla açın.Açtığınız hamurları haşlamak için; derin bir tencereye sıcak su, tuz ve zeytinyağını aktarın.Kaynayan suya açtığınız hamurları birer birer ilave edin. Sürekli kontrol edip bir kevgir yardımıyla parçalanmaması için yavaşça çevirerek yumuşayana kadar haşlayın. Haşladığınız hamurları tel bir süzgecin üzerine alın ve sularının süzülmesini sağlayın.Böreğin iç harcı için; maydanozu ince ince kıyın. Beyaz peyniri sertliğine göre rendeleyin veya bir çatal yardımıyla ezin. Kıyılmış maydanozla birlikte harmanlayın.Fırın tepsisini tereyağı ile yağlayın. Fırın tepsinizden daha büyük bir şekilde açtığınız hamur parçalarının bir tanesini tepsinin tabanına yayın. Üzerini 1 çay bardağı zeytinyağının bir kısmı ile yağlayın.Hazırladığınız peynirli iç harçtan üzerine serpiştirin. Fırın tepsinizin boyutuyla doğru orantılı bir şekilde açtığınız 8 adet hamur parçasını aralarını yağlayıp peynirli iç harç koyarak bu şekilde üst üste dizin. En altta kalan hamur parçasının fazla kısımlarını içe doğru katlayın.Fırın tepsinizin boyutundan daha büyük bir şekilde açtığınız bir diğer haşlanmış hamur parçasını tepsinin en üst kısmına yerleştirin. Dışarıda kalan kısımlarını elinizle tepsinin tabanına doğru ittirin. Üzerini kalan zeytinyağı ile yağlayın.Su böreğini, önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana kadar yaklaşık 60 dakika pişirin. Oda ısısında içini çekmesi için 10-15 dakika kadar beklettiğiniz böreği dilimledikten sonra servis edin. Sevdiklerinizle paylaşın.

Posted by portakal

Kakaolu Cupcake Tarifi

Birbirinden renkli ve süslü şekillerde hazırlanmaya olanak sağlayan, porsiyonluk kek çeşitlerinden biri olan cupcake tarifini; arzu ettiğiniz pasta süsü ve şekerlemeleri ile süsleyip, konuklarınıza görsel bir şölen yaşatabilirsiniz.

Keki için;

  • 2 adet yumurta
  • 1.5 su bardağı un
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 su bardağından bir parmak az kakao
  • 1 su bardağından bir parmak az ılık su
  • 1 su bardağından bir parmak az sıvı yağ
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
    Islatmak için;
  • Yarım su bardağı soğuk süt
    Kreması İçin;
  • 2 yemek kaşığı margarin (yumuşak)
  • 3 yemek kaşığı (dolu dolu) nutella
  • 1 su bardağı pudra şekeri
    Üzeri için;
  • Beyaz çikolata rendesi
  • Sütlü çikolata rendesi
  • Antep fıstığı
  • YAPILIŞI
  • Bir kabın içerisine bütün kek malzemelerini koyun ve mikserle 3-4 dakika iyice karışana kadar çırpın.
    Güzel kıvamlı bir kek harcı elde edin ve kendinden yağlı kağıtlı cupcake kalıplarına 2 yemek kaşığı koyun.
    175 derece alt üst fanlı fırında 15-20 dk arası pişirin. (bu süre fırınıza göre değişebilir )
    Fırından çıkan keklerinizin üzerine birer yemek kaşığı soğuk süt ilave edin. Püf noktası :Kek sıcak, süt soğuk olmalı.
    Kremanız için bütün malzemeleri bir kaba alın ve krem şanti kıvamında bir krema elde edin ve sıkma torbanıza koyun ve resimdeki gibi keklerinizin üzerini kaplayın. Süslemek tamamıyla size kalmış.
    Hazırlamış olduğunuz cupcakekleri 1-2 saat buzdolabında beklemeye alın ardından  servis edebilirsiniz.
Posted by portakal

çavdar ekmeğinin 5 önemli faydası

Sağlıklı ekmek deyince ilk olarak tam buğday ekmeği akla gelse de, çavdar ekmeğine de bir göz atmakta fayda var.
Çavdar ekmeği, çavdar tahılı unundan üretilen bir tür ekmektir. Son zamanlarda sağlıksal faydaları sebebiyle çokça duyduğumuz çavdar ekmeğinin kökeni çok eski zamanlara dek uzanmaktadır. Koyu çavdar ekmeği Orta Çağ’a kadar insanların temel besin maddesi olmuştur.

1.BESİN DEĞERİ AÇISINDAN ZENGİNDİR
Ruşeym ve kepek üretimi esnasında ayrılmadığı için, çavdar lif, protein, potasyum, kalsiym, demir, fosfor, magnezyum, mangan, B1 vitamini, folik asit, tiamin, niasin ve antioksidanlar açısından zengindir. Bu besin vitamin, mineral ve antioksidanlar kötü kolesterolü düşürmeye, kalp hastalıkları riskini azaltmaya, kanser ve diyabeti engellemeye fayda sağlar.

2.KOLON SAĞLIĞINI KORUR
Bütün tahıllarda var olan diyet lifi bağırsağın üst kısmında sindirilmeden doğrudan sindirim sistemine geçer. Çavdar buğday ve yulaf gibi tahıllara nazaran daha fazla fermente olmamış lifi bağırsakta bırakır.

3.KALORİ YAKIMINI ARTIRIR
Yapılan araştırmalara göre çavdar ekmeği bağırsaklarda diğer yiyeceklerden gelen protein, yağ ve farklı besin bileşenleriyle kompleks oluşturuyor. Vücut bu yiyeceklerin besin değerlerine ulaşmak için daha fazla kalori harcıyor. Ayrıca çavdar içinde bulunan nişastanın bağırsaklarda enzimler tarafından parçalanmasının da diğer tahıllara göre daha uzun sürmesi kalori harcamasını arttırmakta zayıflama sürecinde çok etkin bir sonuçla vücudun yağ dokularının azalmasını sağlamaktadir.

4.İNSÜLİN İHTİYACINI AZALTIR
Yüksek lifli beslenmenin genelde pankreasta insülin üretimini azalttığını çoğumuz biliriz. Ancak çavdar ve yulafın beta glukan ve çözünebilir lif içeriklerinin yüksek olması sebebiyle başka tahıllara nazaran salgılanan insülinin üretimini azalttıkları bulunmuştur. Her bir dilim çavdar ekmeği fazla miktarda arabinoksilan adlı besin bileşeni içerdiğinden yemekle birlikte yenildiğinde tokluk kan şekerinin yükselmesini de önlemektedir.

5.TOK TUTAR
Çavdar lignan denilen kompleks bir karbonhidrat içerdiğinden mide ve bağırsaklarda tokluk reseptörlerini hızlı uyarıcı etki göstererek doyuma kolaylaşmasını sağlamaktadır. Lignan midede; mide suyu ve yiyeceklerle alınan sıvı ile hacim kazanarak tokluğu tetikleyici etkiyi mekanik olarak da sağlayabiliyor.

Posted by portakal

Bal Kabaklı Muhallebili Tatlı Tarifi

Mevsimi gelince balkabağını her tatlıda, her yemekte kullanmak istiyor insan! Rengiyle bile yemeklere oldukça iştah açıcı bir görüntü veren balkabağını muhallebi ile birleştirdik. Öyle hafif, öyle lezzetli oldu ki mevsimi geçene kadar sadece bu tatlıyı yiyebiliriz!

Malzemeler

  • 500 gram bal kabağı
  • 1 su bardağı toz şeker
    (az şekerli olmasını isterseniz, şeker miktarını azaltabilirsiniz.)1 su bardağı ceviz(dövülmüş)
  •  1 tatlı kaşığı tarçın (arzuya göre)
  • Muhallebisi İçin:
  • 1 litre süt
  • 3 yemek kaşığı un
  • 3 yemek kaşığı nişasta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 adet yumurta sarısı
  • 1 paket kremaNasıl Yapılır?  

Derin bir tencerede kabukları soyulmuş balkabağını toz şeker ve su ilavesi ile birlikte suyunu çekene ve                          yumuşayana kadar pişirin.

Pişen balkabağını püre haline getirin ve soğumaya bırakın.

Ayrı bir derin tencerede muhallebi için olan malzemelerden krema hariç tüm malzemeleyi karıştırın.

Muhallebi kaynayana kadar ara ara karıştırın ve kaynadıktan sonra kısık ateşte 5 dakika daha ocakta tutun.

Muhallebiyi ocaktan alın ve ılımaya bırakın. Bu esnada kabuklanmaması için ara ara tekrar karıştırın.

Muhallebi ılındıktan sonra kremayı ekleyin ve karıştırın.

Servis kuplarının içerisine soğumuş olan balkabağı ve muhallebiyi kat kat olacak şekilde doldurun ve üzerine           dövülmüş ceviz ve tarçın ekleyip, ılık ya da buzdolabında bekletilmiş olarak sevdiklerinizle afiyetle tüketin.

Posted by portakal

Şifa Kaynağı Koruk Suyu

Henüz tam olgunlaşmamış üzümlere verilen isim olan koruk ezilip sıkıldığında ya da zeytinyağlı bamya, zeytinyağlı dolma gibi yemek tariflerinde kullanılıp tüketildiğinde ise faydaları say say bitmeyen koruk suyuna dönüşüyor.

Özellikle Ege’de ve Marmara’da yapılan koruk suyu serinletici etkisiyle meşrubat gibi tüketilirken aynı zamanda çoğu yörede zeytinyağlı yemeklere ekşi bir lezzet vermek için limon suyu yerine de kullanılıyor.

Koruk suyu tarifi

Koruk suyu evde oldukça kolay bir şekilde hazırlayabileceğiniz bir tarif. Tek ihtiyacınız olan malzeme ise koruk yani olgunlaşmamış üzüm.

3 kilo kadar koruğu iyice temizleyin ve sirkeli suda bir süre bekletin, ardından temiz suyla iyice durulayın.
Temiz korukların suyunu çıkarmak için en uygun yöntem ise katı meyve sıkacağı kullanmak. Korukları katı meyve sıkacağında sıkın, çıkan posayı da yeniden sıkın.
Posa iyice kuruyana kadar bu sıkma işlemini devam ettirin. Katı meyve sıkacağında sıkmanın en uygun yöntem olmasının sebebini de hemen söyleyelim: Meyvenin vitamin ve minerallerini bu şekilde kaybetmezsiniz.
Diğer bir yöntem ise korukları mutfak robotunda sıkmak. Burada dikkat etmeniz gereken nokta robottan geçirdiğiniz korukları yeniden süzgeçten geçirmek ve kalan posayı tahta kaşıkla iyice ezerek suyunu çıkarmak.
Koruk suyu hazırlarken çıplak elle pek temas etmemeye çalışın. Kaşıntı gibi yan etkilere maruz kalabilirsiniz.

Son olarak koruk suyunu 6 ay boyunca buzdolabında bozulmadan saklayabileceğinizi de ekleyelim.

Posted by portakal